‘Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden’ başlıklı toplantıya katılan eski TBMM Lideri Bülent Arınç, iktidarı ve iktidara yakın gazetecileri eleştirdi. Toplantıya katılanlar ortasında CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da vardı.
KILIÇDAROĞLU, ARINÇ’IN ELİNİ SIKMADI
Kılıçdaroğlu, salona girdiği esnada protokoldekilerin tek tek ellerini sıkarak selamlaştı. Kılıçdaroğlu’nun ayakta kendisini bekleyen Bülent Arınç’ın elini sıkmadan geçerek yerine oturması dikkat çekti.
Toplantıda bir konuşma yapan Arınç, şu tabirlere yer verdi:
“Ben 1995’te parlamentoya girdim. 5 devir aralıksız parlamentoda kaldım. Siyasi hayatım çok evvelce başladı. Siyasi hayatında 4 partisi kapatılmış bir kişi konuşuyor. Birebir siyaset ve propaganda yapmayı tercih ettik. Herkese fikrimizi anlatmalıydık, herkesi dinlemeliydik. Hiçbir paneli kaçırmadık. Hiçbir açık oturuma gitmemezlik etmedik. Hiçbir formda, hiçbir toplantıda fikrimizi açıklamaktan geri kalmadık. Her yerde var olmak bizi görünür, fikirlerimizi bilinir kıldı.
AK Parti’nin kuruluşunda bütün toplantılara gittik. Bilhassa ben. Ben milletvekili bile değilim, 90’lı yılların başında Dinamit Programı’na katıldık. Biz oralara koşarak gittik. Hakkımızda o denli yanlış algılar vardı ki… Ancak biz bu ülkenin akıllı, yeterli siyaset yapan insanları olarak laikliğin ne manaya geldiğini söylemeye çalışıyorduk. Ancak laiklik yerine laikçi kesilen bir kadro beşerler bizi bir ekip peşin kararlarla bizi mahkum ediyordu.
“NASIL İZAH EDERİM DEYİP KORKUYORLAR”
AK Partililer bu çeşit toplantılara kesinlikle katılmak zorundalar. Katılmazlarsa eksik kalırlar. Bu toplantıya AK Partili sıfatıyla gelmedim. Meclis Lideri sıfatıyla davet edildim. Bu toplantıda keşke AK Partililer de olsaydı. Periyot çok değişti. Artık oraya gidersek birtarafta Kılıçdaroğlu olacak, bir tarafta öbürleri… ‘Ben bu türlü bir fotoğrafı nasıl izah ederim’ diyorlar. Korkuyorlar… Fikirlerine güvenen beşerler hiçbir şeyden korkmaz. Sütten çıkmış ak kaşık da değiliz. Niçin buraya gelemesin kimi beşerler? Paranoya var: ‘Orada olursam mahvoldum, bittim.’
“KRAL ÇIPLAK DEMENİN VAKTİDİR”
Tatlı su balığı siyasetçileri var, suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileri var. Havanın suyun berraklığından bahsederler. Öksürmenin, bağırmanın vaktidir. Kral çıplak demenin vaktidir. Allah bahadır olana izzet verir. Ben burada bulunmam Türk Demokrasi Vakfı’nın kuruluş yıl dönümü kutlamaya iştiraktır. Altılı masa ve onların temsil ettikleri ittifak her biri benim katımda saygındır. Fikirlerine saygılıyım. Onlar üzere düşünmüyorum lakin bu fikirlerimi ayrıyeten bir masada konuşma imkanımız olur. Burada onların hazır bulunması bir mazhariyettir. Hazır bulunmayanlar açısından da yalnızca üzülüyorum. Gittikleri yolun yol olmadığını söylüyorum.
“BU LAF EBESİ ADAMLARDAN NE VAKİT KURTULACAKSINIZ?”
Televizyon programlarında onların ismine konuştuklarını zannettiğimiz beşerler AK Parti’ye yarayışlı işler yapmıyorlar. Her konuşmalarıyla AK Parti’yi daha da aşağı çekiyorlar. Onlar temsil etmesin partimizi, siz temsil edin. Ey genel lider yardımcıları ey bir diğeri ‘Partimizin kanısı budur diye neden çıkmıyor, konuşmuyorsunuz?’ Her şeyi çok bildiğini zanneden bu laf ebesi adamlardan ne vakit kurtulacaksınız?”