Halasının taziyesi için Antep’e giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatlarından Mustafa Doğan İnal’dan bu ziyaret sırasında aracının önünün kuzeni ve ortağı olarak tanınan Yılmaz Öztürkmen tarafından kesilmesi ile ilgili açıklamalar geldi.
Oğuzeli ilçesine gerçek yol alan konvoydaki araçların birinde Mustafa Doğan İnal, Gaziantep OSB Lideri Cengiz Şimşek, Gaziantep OSB Lider Yardımcısı Özgür Özdağlı ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Lider Yardımcısı avukat Osman Toprak yer alıyordu.
İddiaya nazaran bu araç Oğuzeli’ne bağlı Güveçli Köyü girişinde, ortalarında Yılmaz Öztürkmen’in de olduğu kalabalık bir küme tarafından durduruldu. Bu bireyler, araçların geçişine müsaade vermedi. Müdafaa grupları ile ortalarında arbede yaşandı. Avukat İnal ve beraberindekileri taşıyan araç ise geldiği istikamete geri döndü. İsimleri bu olayla tekrar gündeme gelen Yılmaz Öztürkmen ile Mustafa Doğan İnal daha evvel ‘FETÖ borsası’ ile gündeme gelmişti. Öztürkmen’in İnal’ın aracının yolunu kesmesi ise yeniden argümana nazaran iştiraklerinin bitmesi nedeniyle olmuştu.
Olaydan çabucak sonra, ortalarında Yılmaz Öztürkmen’in de olduğu 10 kişi hakkında jandarmaya şikayette bulunuldu. Bu şahıslar gözaltına alındı. Savcılık, şüphelilerin sözlerini almaya başladı. Fakat sıra kendisine geldiğinde Öztürkmen, avukatlarının da olduğu bir ortamda, ‘FETÖ borsası’ndan kelam etmeye başladı ve ‘kendisine kumpas kurulduğunu’ söyledi. Öztürkmen, kendisi ile birlikte işin içinde olanları sıralamaya başladı. Birinci olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Mustafa Doğan İnal’ın ismini verdi. İkinci verdiği isim ise, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Karataş oldu. Savcı ise bu sırada tabire müdahale ederek “Bu isimleri zapta yazamam” dedi. Avukatlar duruma itiraz etti. Üç defa Öztürkmen ve avukatlar odadan çıkarıldı. Lakin sonuç değişmedi. İsimler tabir tutanağına geçmedi. Hakimlik de tezleri yazmadı.
‘BİR GÜÇ VARDIR, BİR ŞEY VARDIR’
Halk TV’den Seyhan Avşar’a konuşan Mustafa Doğan İnal olay günü neler olduğuna ve ‘FETÖ borsası’, ‘Fettah Tamince’nin FETÖ yargılamalarından kurtulmasını sağladığı’ tezlerine ait şunları söyledi:
“Benim ismimin etrafında daima bir komplo teorisi var. Biz avukatız. Bir güç vardır, bir şey vardır. Herkes bize ‘şu sorunu bu sorunu çözelim’ diye gelir. Bundan doğal bir şey var mı? Doğal olmayan şey onlarla farklı bağlantı biçimi içerisinde olmak. Artık Yılmaz Öztürkmen dediğiniz kişi benim kuzenimin oğlu. Adam mafya takılıyor. Bildiğin mafya. İnsanlara çökmeye başlamış. Sağda solda herkesi daraltıyor, badireye sokuyor. Ben bunun benim adımı kullandığını öğrendim ve buna uzaklık koydum. İlgiyi alakayı kestim. Ondan sonra bu ısrarla sağdan soldan devam etti. İletiler attı. ‘Dayı elini ayağını öpeyim. Yanına geleyim’ dedi. Ben kabul etmedim.”
‘SİLAH, ATEŞ OLMADI’
Aracının önünün kesilmesiyle ilgili de konuşan İnal, “Benim yanımda bir avukat vardı. Evvel onu sıkıştırmış. Sonra benim kendisinden uzaklaşmama sebep olduğunu düşündüğü arkadaşlardan birinin sürücüsünü durdurmuş. Ben halamın cenazesine giderken dediler ki öndeki araçların birinde bu türlü bir olay olmuş. Döndüm oradan gittim. Sonra vali beyefendiyle halamın cenazesine gittim. Gece 23.00’te de İstanbul’a döndüm. Hiçbir formda bu şahısla karşılaşmadık. İrtibatımız olmadı. Yüz yüze gelmedik. Silah, ateş vs. asla olmadı. İnandığım bütün kıymetler üzerine yemin ediyorum” dedi.
‘ALTIN BULSANIZ PAYLAŞMAYIN’
“Yılmaz ile bırakın iş yapmayı altın bulsanız paylaşmayın, bu türlü bir adam. Ben Yılmaz Öztürkmen ile iş takipçiliği yapmadım. Benim kuzenimin oğludur. Ortamızda para pul bağları olmadı. Şayet benim haberim olmadan adımı kullanarak bir şey yapmışsa, birilerini korkutmuşsa gidip şikayetçi olsunlar” diyen İnal kelamlarına şöyle devam etti:
“Adamlar evvel tabir vermiyor. Sonra adam sözde susma hakkını kullanıyor. Sonra diyor ki ‘bana komplo kurdular.’ ‘Kim sana komplo kurdu?’ Beni sayıyor, valiyi sayıyor, milletvekilini sayıyor. Biz mi seni yoldan çıkardık? Biz mi sana ‘git gasp yap’ dedik? Ayrıyeten olay şöyle… O kadar manipüle ediyorlar ki. Mahkemenin kayıtları var. Bir SEGBİS tahlili yapılsın. Onları gönderirim. Hakim diyor ki ‘ben sizin sözünüzü hiç kesmeyeceğim. Her şeyi buyurun anlatın’ diyor. ‘Ben olay yerinde yoktum’ diyor. Sonra adam yıllarca yaptığı üzere olağan bir olayı siyasi boyuta taşıyarak Robin Hood’luk yapmaya çalışıyor. Mustafa Doğan İnal ne de olsa akraba. Bunu söyler: ‘Yılmaz tamam sen bir şey söyleme. Ben gazetelere çıkmayayım.’ Güya benim bir hatam varmış üzere. Yılmaz’ı çıkarmamı beklediler.”
‘AİLEMİN KİM OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?’
Haklarındaki ‘FETÖ borsası’ argümanlarını da yanıtlayan İnal, FETÖ ana davalarına baktıklarını söyleyerek şunları aktardı:
“Bir tane somut bir şey yok. FETÖ’ye karşı yürütülen ana davalara biz bakıyoruz. FETÖ’cüler ‘Zaman gazetesini bunlar kapattı. Şirketleri bunlar kapattı’ diyor. Sizinkiler, ‘FETÖ borsası’ diyor. Barış’lar yazıyor: ‘Düne kadar metrobüse biniyordu. Artık bilmem kolunda ne kadarlık saat var.’ Yahu siz benim babamın, ailemin kim olduğunu biliyor musunuz? Dedemin hala 23 bin dönüm toprağı var Antep’te. Benim yerlerim var. Satsam 300 milyondan aşağı etmez. Ya bu kadar mı düştük biz. Onun bunun parasına şey yapalım.”
‘TAMİNCE’Yİ KURTARABİLECEK DURUMDA MIYIZ?’
Zaman gazetesinin ortağı olan Fettah Tamince’yi, FETÖ soruşturmalarından kurtardığına ilginin argümanları da reddeden İnal, “FETÖ okullarına el konulurken biz ‘bu üniversiteyi (Antalya Bilim Üniversitesi) kurtaralım’ dedik. Fettah da bunlarla bağlantısını kesti. Fettah, ben, Ahmet abi, vali, belediye lideri üniversitenin mütevelli heyetine girerek onları (FETÖ’cüleri) çıkardık. Hedefimiz buydu. O süreçte biz üniversiteyi kurtarmakla görevliydik. Fettah abinin avukatı değildik. Fakat sonrasında bir samimiyetimiz gelişti. Karısının ve kendisinin olduğu bir tabire katıldım. Bir de bir şirketinin danışmanlığını yaptık. Ya biz Fettah Tamince’yi kurtarabilecek durumda mıyız?” dedi.
‘STRATEJİK BİLGİLER VERMİŞ OLABİLİR’
Mustafa Doğan İnal, Tamince ile ilgili olarak şunları aktardı:
“O devirde biz bunu ayırt edememiş olabiliriz. O periyot adamın FETÖ evrakı bitmişti. Adam zati ‘devletimin yanımdayım’ diyor. Burada stratejik yanılgı yapmış olabiliriz. Lakin FETÖ borsası diye bir şey yok. Şöyle olamaz mı beşerler mesela ‘ben devletimin yanındayım’ diyerek gidip stratejik bilgiler vermiştir. Ya ben de insan olarak kusur yapamaz mıyım?”