Sağlık Bakanlığı Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, sonbaharda beklenen dalganın biraz erken geldiğini belirterek, “Yeni varyantlara karşı geliştirilecek aşıyı beklemek bu evrede akılcı değil. Ulaşılabilir en düzgün aşı, bağışıklığı en güzel sağlayacak aşıdır. Lütfen hatırlatma dozlarımızı yaptıralım” dedi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kolu Öğretim Üyesi ve Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Covid-19 kuşkusu ile acil servise başvuranların sayısının arttığını söyledi.
Prof. Dr. Alper Şener, yatan hasta sayısında da buna bağlı yavaş yavaş bir yükselmenin göze çarptığını kaydetti.
‘ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA BİRAZ DAHA BASKIN OLABİLİR’
Zaman içinde yükselen hasta sayılarının ağır bakıma da yansıyabileceğini söz eden Prof. Dr. Şener, “Kapanan Covid-19 servisleri muhtaçlık halinde açılıyor. Yatak sayılarıyla ilgili İzmir’de de Türkiye’de de bir sorun yok. Olgu sayıları günlük 150 binde olduğu vakit dahi ağır bakımlarda sorun yaşamadık. Artık o sayılarda hasta yok. Bu sayıya ulaşacak olsak dahi bir sorun yaşayacağımızı sanmıyorum.
Sağlık Bakanımız, haftalar bazında yaklaşık 4-5 kat üzere bir artış olduğunu söylemişti. Şu an BA.4 ve BA.5 Omicron alt küme varyantının Türkiye için altıncı dalgası içindeyiz üzere görünüyor. Sonbaharda beklediğimiz dalga, biraz erken geldi. Önümüzdeki haftalarda biraz daha baskın olabilir.
Güney yarım küredeki BA.4 ve BA.5 varyantının seyrine bakıldığında, ortalama 8-10 hafta içinde olguların kademeli azaldığını ve hastaneye yatışlara fazla yansımadığını görüyoruz. Türkiye’de hala bütün aşı davetlerine karşın aşılama oranlarında ve hatırlatma dozlarında eksikler var” dedi.
‘MASKEYE DÖNMELİ, EKSİK AŞILAR TAMAMLANMALI’
Ortaya çıkan dalgadan sağlam çıkmanın iki yolu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Şener, “Biri kapalı alanlarda yine maskeye dönmek. Başkası ise eksik aşılarımızı tamamlamamız. Sıhhat çalışanları olarak daha evvelki dalgalarda olduğu üzere bunu da en az hasarla atlatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Vatandaşlarımızın da bağışıklık sistemlerini tekrar uyarmaları açısından hatırlatma dozlarını olmaları gerekiyor” diye konuştu.
‘TAM DOZ AŞILI OLANLAR AYAKTA GEÇİRİYOR’
Hastane acil servislerine başvurup, servislerde yatarak tedavi gören kümenin tamamının aşısız olduğunu açıklayan Prof. Dr. Şener, “Pozitif çıkan ancak bir ya da iki doz aşı yaptırdığını söyleyenleri duyunca beynimden aşağı kaynar sular dökülüyor. Hastaneye yatanların, acile gelenlerin tamamı bu aşısız küme.
Sosyal medyada söylenenleri, lütfen ciddiye almayın. Tam doz aşılanmış kümeden hastaneye yatan, ağır bakıma yatanlar binde 1 seviyesindedir. Bunlar da yandaş hastalığı olan, organ nakli olan ve diyalize giren hasta kümesidir. Tam doz aşılı olanların tamamı hastalığı nerdeyse ayakta geçiriyor. Bu dalgadan inançlı çıkmamızın tek yolu aşı, maske ve bağışıklık sistemine düzgün bakmamızdan geçiyor” tabirlerini kullandı.
‘ULAŞILABİLİR EN UYGUN AŞI, BAĞIŞIKLIĞI EN GÜZEL SAĞLAYACAK AŞIDIR’
Yeni varyantların aşıdan kaçabilme özelliği ile ilgili de bir kıymetlendirme yapan Prof. Dr. Şener, şunları söyledi:
“Özellikle Omicron alt küme varyantlarında aşıdan kaçma potansiyeli yüksek. Bu varyantlar için geliştirilen yeni aşının ağustos ayı içinde faz 2 ve faz 3 çalışmaları bitirecek. Önümüzdeki sonbahardan itibaren dünyanın genelinde Omicron alt küme varyant aşıları uygulanmaya başlayacak. Lakin gelecek aşıyı beklemek bu evrede akılcı değil. Zira her şartta aşıdan kaçan varyantla enfekte olan küme aslında bağışıklığı baskılanmış kümedir. Ulaşılabilir en yeterli aşı, bağışıklığı en uygun sağlayacak aşıdır. Şu an elimizdeki aşılardan rastgele bir aşıyı yaptırmaları gerekiyor. Lütfen hatırlatma dozlarımızı yaptıralım.”
‘BURUNDAN AŞILAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR’
Prof. Dr. Şener, Covid-19 virüsünün yine atağa geçtiği bu periyotta artık burundan aşılamalarla ilgili çalışmalar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Şener, Covid 19’a karşı yıldırım suratı niteliğindeki mukozal (burun içindeki kırmızı ıslak katman) bağışıklama için çalışmaların hızlanması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Burundan aşılama mukozal bağışıklığı sağlasın gayesiyle ortaya atılan bir fikirdi. Uzun vakittir gündemde olan bir bahis. Biz aslında koldan kas içine yaptığımız aşılama ile mukozal bağışıklığı sağlamıyoruz. Yaygın bir biçimde alt küme varyantlara karşı çapraz bağışıklık oluşmuyor. Hasebiyle bunu ortadan kaldırmak için burundan aşılama çalışmaları sürat kazanmaya başladı. Fakat bu alt küme varyantlarla enfekte olan popülasyon arttıkça, mukozal bağışıklamada amaç küme azalacaktır.
Gripte de bir periyot mukozal aşılama yapıldı. Lakin bir taraftan da virüsün yayılımı tarafında bir tesiri olduğu gözlendi. ABD gripte mukozal aşılamayı kaldırdı. O nedenle, çalışmalar biraz daha temkinli halde devam ediyor. Dünyada uygulanan bir yer yok. Çalışmalar devam ediyor. Türkiye’de bu çalışma yapılıyor fakat bildiğim kadarıyla şimdi insan fazına geçilmedi.” (DHA)